Диалоги из жизни. Турецкий язык. Сборник диалогов и текстов для развития устной речи - страница 4



2-Ali’nin yoğunluğunu azaltması için ne yapması gerekiyor?

3-Anna maaşına zam konusunda kiminle görüşecek?

4-Anna evrakları kime verecek?

5-Anna işten çıktıktan sonra nereye gidecek?

SÖZLÜK

asistan – ассистент

düşünce – мысль

düşünceli – задумчивый

efektif – эффективный

eskiden – раньше

evrak (-ğı) – документ

geç kalmak – задерживаться, опоздывать

gelişme – развитие, прогресс

görüşmek – увидеться

işe almak – принять на работу

konser – концерт

maaş – зарплата

paylaşmak – делиться

sadık – верный

sık – частый

şimdilik – пока еще

söz – слово

söz vermek – обещать

sözünde durmak – держать слово

sözüne sadık olmak – быть верным своему слову

ummak – надеяться

vakit geçirmek – проводить время

yavaş yavaş – медленно

yoğun – интенсивный

yoğunluk (-ğu) – интенсивность

zahmet – неудобство

zahmet olmak – быть неудобным

zam – надбавка, повышение

zam istemek – просить о повышении зарплаты

zam yapmak – повышать (зарплату или стоимость товара, услуг)

Şifayı kapmışım galiba!

Murat: Ne oldu? Burnun kıpkırmızı.


Selim: Şifayı kapmışım galiba. Nezle mi, grip mi bilmiyorum. Çabuk geçer inşallah.


Murat:. Maske taksan iyi olur. Bize bulaştırma.


Selim: Şimdi takarım.


Murat: Ateşin var mı?


Selim: Ateşim yok ama biraz kırgınlık var.


Murat: Keşke gelmeseydin. Niye geldin?


Selim: İşlerim bu aralar çok yoğun, dağ gibi birikmiş. Mecburen geldim. Yoksa bu halde işe gelmeyi ben de istemezdim.


Murat: Burada sabahlayacaksın herhalde bu gidişle.


Selim: Sabahlamaya hiç niyetim yok ama bir an önce işe koyulsam iyi olacak.


Murat: İlaç alıyor musun?


Selim: Bitki çayı yapıyorum şimdilik. Bağışıklığı artırması için. İlaç almadım.


Murat: Çayın içine ne koyuyorsun?


Selim: Nane, limon, ıhlamur, karanfil.


Murat: Zencefil ve tarçın da koy. İyi gelir.


Selim: Aklınla bin yaşa! O hiç aklıma gelmedi.


Murat: C vitamini alıyor musun?


Selim: Sabahları suda eritiyorum ve içiyorum.


Murat: Vitaminin dozu kaç miligramlık?


Selim: Beş yüz miligram. Sanırım yeterlidir.


Murat: Çinko hapı da kullan. Aslında sen yatıp iyice terlesen bir şeyin kalmaz.


Selim: Yarın artık. Bugünü atlatalım da.


Murat: Yardım edebileceğim bir şey olursa hiç çekinme, söyle!


Selim: Tamam, şimdilik idare ediyorum. Olursa mutlaka söylerim.


Murat: Haydi, ben kaçtım. Geçmiş olsun.

Selim: Sağ ol. Görüşürüz.

SORULAR

1-Selim kendini iyi hissetmediği halde neden işe gelmiş?

2-Selim bağışıklığını artırmak için ne yapıyor?

4-Selim C vitaminini ne zaman ve nasıl içiyor?

3-Murat Selim’e vitaminin dışında ne kullanmasını tavsiye ediyor?

SÖZLÜK

adaçayı – шалфей
artırmak – увеличивать
ateş – температура
bağışıklık (-ğı) – иммунитет
bir an önce – как можно скорее
birikmek – накопиться
bitki – растение
bitki çayı – травяной чай
bu halde – в таком состоянии
bu gidişle – такими темпами
bulaştırmak – заражать
çinko – цинк
doz – доза
eritmek – растворять
geçmiş olsun – выздоровливай (те)
grip (-bi) – грипп
halsizlik – слабость
hap – таблетка
herhalde – вероятно
hissetmek – чувствовать
idare etmek – ссправляться
ıhlamur – липа
ilaç (-cı) – лекарство
ilaç kullanmak – принимать лекарство
işe koyulmak – приступать к работе
iyi gelmek – идти на пользу
kaçmak – сбегать
karanfil – гвоздика
kendini… hissetmek – чувствовать себя…
kıpkırmızı – ярко-красный
kırgınlık (-ğı) – недомогание
maske takmak – носить маску
mecburen – вынужденно
mutlaka – обязательно
nane – мята
nezle – насморк
niyet – намерение
sabahlamak – проводить время до утра
şifa – исцеление
şifayı kapmak – простудиться